İdrar Kaçırma (Üriner İnkontinans) Nedir ?
İdrar kaçırma, mesane kontrolünün kaybolarak idrarın istem dışı damlalar halinde veya daha yoğun olarak kaçmasıdır. Kadınlarda herhangi bir yaşta başlayabildiği gibi, gebelik, doğum veya menopoz sonrası da başlayabilir.
İdrar kaçırmaya tıpta inkontinans denmektedir. Temelde bu problem kadınların bir hastalığıdır. Özellikle gündüz ve uyanıkken istem dışında idrar kaçırma bu başlık altında değerlendirilmektedir. İdrar kaçırma demek için belli bir miktar ölçümü yoktur; çünkü hijyenik pet kullanmak zorunda olmasına rağmen yakınmayan kadınların yanında, damlama şeklinde ve seyrek idrar kaçırmalarını bile büyük bir sorun olarak gören kadınlar da vardır. Böylece idrar kaçırmanın hastalık boyutu kadının sosyo-kültürel durumuna sıkı sıkıya bağlıdır.
OP. DR. HASAN YILDIZ İDRAR KAÇIRMA VE TEDAVİSİ Nİ ANLATIYOR
Kırsal kesimde sorun yaşlanmaya bağlı doğal bir problem gibi görülerek doktora başvurulmazken, kentlerde ve özellikle çalışan kadınlarda idrar kaçırma depresyon ve sosyal ilişkilerde kısıtlanmaya (idrar kokusu, ıslaklık hissi yüzünden) yol açarak daha erken dönemlerde tedavi için doktora başvurmaya neden olmaktadır.
Sonuçta kişinin sosyal yaşantısını etkileyecek olan her idrar kaçırma bir hastalıktır ve tedavi edilmelidir. Bu problem genel inanışın aksine sadece yaşlanma ile ortaya çıkan bir durum değildir. Özellikle menopoz sonrası dönemde olan ve fazla sayıda ve zor doğum yapmış kadınlarda görülen bu durum bazen daha erken yaşlarda da ortaya çıkabilmektedir.
35 yaşın üzerindeki her beş kadından biri az ya da çok zaman zaman olan idrar kaçırma problemi ile karşı karşıyadır. 65 yaşından sonra ise neredeyse her 3 kadından birinde bu problem vardır.
Yapılan araştırmalarda kadınların % 25’inin hayatlarının herhangi bir döneminde idrar kaçırdığı hesaplanmıştır. Ancak doktora başvuran kadınların sayısı bu rakamların çok altındadır. İdrar kaçırma şikayeti kadın tarafından saklanan ve genellikle utanılacak bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir araştırmada idrar kaçırması olan kadınların % 70’i doktora başka nedenlerle başvurduğunda yapılan muayene ve öykü alma sonucu idrar kaçırmanın varlığının tespit edildiği görülmüştür. Yapılan bir başka araştırmada ise kadınların doktora başvurana kadar bu şikayetle ortalama 9 yıl geçirdikleri tespit edilmiştir. İnsan ömrünün uzaması ile bu sorun daha da büyümektedir.
Hangi Durumlarda İdrar Kaçırma Görülür ?
İdrar kaçırma; öksürme, hapşırma veya gülme gibi karın içi basıncın arttığı durumlarda ortaya çıkabileceği gibi, daha az eforla da (yürümek, yataktan kalkmak gibi) meydana gelebilir. Bu tip idrar kaçırmaya zorlanma tipi idrar kaçırma-inkontinans adı verilmektedir.
Bazı hastalarda kaçırma, kişinin ani olarak idrara çıkma ve sıkışma hissi ile beraberdir. Bu tip idrar kaçırmaya ise sıkışma tipi inkontinans denir. Bunun sebebi ise genellikle belli değildir.Bu hastalar alışverişe çıkmaya korkarlar, misafir ziyaretine gitmeye çekinirler; çünkü bu durumun aniden ortaya çıkacağını ve tuvalete yetişemeyeceklerini düşünürler. Bazı kişilerde idrar kaçırma yukarıda anlatılan iki tip kaçırmanın da birlikte görüldüğü tiptedir. Bu tip idrar kaçırmaya da karışık tip inkontinans denir.
Zorlanma ile idrar kaçırma genellikle vaginal yoldan doğum yapmış kadınlarda görülür. Kasık adalelerinin veya sinirlerinin doğum sırasında zedelenmesi sonucu mesane boynu öksürme, hapşırma, gülme, merdiven çıkma, yük taşıma, cinsel ilişki sırasında yer değiştirerek veya kapanamayarak karın içinde artan basınçla hasta idrar kaçırır.
İdrar Kaçırma Şekilleri Nelerdir ?
Mesane dediğimiz idrar torbasında yaklaşık 200 – 250 cc idrar toplandığında hepimiz idrara çıkma hissini hissederiz. Uygun koşullar varsa idrarımızı yaparız.
İdrar torbamızın doğumlarla, sinirlerde oluşan ileti bozukluklarında veya değişik ilaçlara bağlı olarak bu işlevlerde bozulma olabilir. İki temel grup nörojenik mesane ve anatomik inkontinans dediğimiz gruplardır.
Nörojenik mesanede genellikle mesanenin sinirsel durumu yani mesanenin kasılmasını ve gevşemesini sağlayan sinirlerde bir bozukluk söz konusudur.
Bu hastaların bir kısmı idrar hissi geldiği an bir süre tutmayı başaramamaktadır ve hemen idrara çıkmak durumunda kalmaktadırlar. Etrafta uygun bir tuvalet bulamadıkları zaman idrar kaçırabilmektedirler veya kişi eve gelir ve tuvalete gidene kadar idrarın bir kısmını kaçırır.
Bu sinirsel mesane olayı ürodinami dediğimiz özel bir testle anlaşılır ve durum böyleyse de ilaçla tedavisiyle çok faydalı bir şekilde durum çözülebilir.
Sinirsel mesanenin bir grubunda da şeker hastalığı ve idrarı çok tutmaya bağlı olarak mesane hacmini aşırı şekilde büyümektedir ve dolayısıyla mesane içine 250 cc değil 500-750 cc hatta 1 litre idrar dolana kadar herhangi bir his göstermemektedir. Bu durumda kişi idrar hissi duyduğu zaman idrara çıkmakta fakat mesanedeki genel gevşeme ve tembellikten dolayı idrarın yine büyük kısmı içeride kalmaktadır. Dolayısıyla hasta sık sık ve az az idrar yapar ve hiçbir zaman idrara çıkma hissinden kurtulamaz. Buna atonik mesane diyoruz ve genellikle tedavisinde yine ilaçlardan fayda görülür.
Bu grubun bir kısmında da mesanede aşırı şekilde idrar olduğu ve de her zaman idrar olduğu için hapşırırken, öksürürken yani karıniçi basıncı arttıran hareketlerde taşma kaçırması dediğimiz dolu bir bardağın taşması gibi idrar kaçırılabilir ki bunda da esas sebep yine mesanenin sinirsel bozukluğuna bağlı olarak gerekli zamanda gerekli boşalmayı yapamamasıdır. Bunda da ilaç tedavisi faydalı olmaktadır.
Bu grup hastalarda ameliyat faydasız hatta zararlı olabilir.
İkinci temel idrar kaçırma sebebi de anatomik yani yapısal idrar kaçırmadır. Bu durumda kişinin hapşırmasıyla, öksürmesiyle, ağır bir şey kaldırmasıyla, bağırmasıyla veya kahkaha atmasıyla yani karın içi basıncı arttıran her türlü harekette mesanedeki idrar az da olsa çok da olsa kaçar. Çünkü mesane ile mesanedeki idrarı dışarı taşıyan üretra dediğimiz o kısa boru arasında işlevsel kapak bozulmuştur ve karıniçi basınç arttıkça idrar kaçmaktadır. Bu durumda o kapağı daraltacak bir takım çok başarılı yeni ameliyatlar mevcuttur. Geçmiş yıllarda bu ameliyatlar uzun sürer, hasta günlerce hastanede kalır ve günlerce idrar sondası ile yaşardı. Günümüzde ise TVT ve TOT gibi ameliyatlar yapılmaktadır. Bu ameliyatlar alttan yani vaginal yoldan yapılır ve hafif bir anestezi ile yarım saat kadar sürer. Mesane boyun dediğimiz mesane ile üretra dediğimiz idrar borusu kapak yakınlarında bir hamak görevi gören bir bant yerleştirilir. Bu hamağın 2 tarafı kalçamızın 2 yanındaki kaslara ve kemik dokusuna yapıştırılır. Bu hamak çok güçlü bir doku olduğu için ve 2 taraftan da adele ve kemiklere bağlandığı için çok uzun zaman ve genellikle ömür boyu mesanenin tekrar aşağı sarkmasına engel olur ve dolayısıyla mesane boyunu daraltarak her hapşırma ve öksürme de idrar kaçırmasını engeller.
Bu ameliyatta çok yaşlı kişilerde bile lokal anestezi ile yapılabilir. Geçmişte bu tarz değil de eski tip ameliyat olupta yine idrar kaçıranlar büyük bir gruptu. Artık günümüzde bu yeni ameliyat teknikleri idrar kaçırma önlenme şansı %95 lere çıkmaktadır.
İdrar Kaçırma Tedavisi Nasıl Yapılır ?
Tedavide özellikle rahim sarkması da eşlik eden hanımlarda fizik tedavi uygulamaları, cerrahi yöntemler ve ilaç tedavileri bulunmaktadır. İdrar kaçırmanın derecesi ve hastanın sosyal yaşamına olan etkisi göz önüne alınarak en basitten en girişimsel yönteme kadar tedavide pek çok metot bulunmaktadır.
Tedavide ilk basamak mesane eğitimidir. Bu özellikle sıkışma tipi kaçırmalarda önemlidir. Sıkışmayı geciktirmek için tuvalete koşulmamalıdır. Ayakta durmalı ya da oturmalıdır. Perineye (apış arası) basınç uygulanır, karın kaslarını gevşetmek için solunum egzersizi yapılır.Eğer engel olunamıyorsa kaçırmayı önlemek için idrar yapılabilir. Saatli ve düzenli idrar yapma yanında normal idrar yaparken de idrarını tutma (durdurma) eğitimleri yapılmalıdır. İdrar kaçıran bir kimse zannedilenin tersine gece haricinde bol sıvı almalıdır. Bu kabızlığı önleyecektir. Lifli besinler alınmalıdır. Günlük idrar miktarı en az ortalama 1,5 lt olmalıdır.Normal bir kişi 4-6 kez gündüz ve bir iki kez de gece işeme yapar. Mesaneyi boşaltmak için, her işemede 300 mlt (bir-bir buçuk su bardağı kadar) idrar yapmak gereklidir. Hasta daha sık ve daha az miktarda tuvalete çıkarsa boşalma olmayabilir. Kola, kahve, çay, çikolata ve alkol idrar yapma ihtiyacını arttırabilir, sıkışmaya sebep olabilir, olabildiğince azaltılması uygun olur. İleri düzeyde idrar kaçırması olan ve fizik egzersizlerin yararlı olmadığı olgularda operasyona gerek duyulur. Hekim gerekli incelemelerden sonra hangi tip operasyonu yapacağına karar verir. Günümüzde yeni tekniklerin uygulanması ile zorlanma tipi idrar kaçırmalarda % 90’a yakın başarılı olunmaktadır.
Karından veya hazneden uygulanabilen bu operasyonlarda rahim ve idrar kesesi sarkmaları da varsa hepsi bir arada düzeltilir. Zor ameliyatlar değillerdir. Hatta günümüzde kadınlarda lokal anestezi ile dahi uygulanabilir. Vajenden yapılan bir küçük kesiden idrar kanalı bir gergisiz bant sayesinde karın katlarına asılır. Karında iki küçük kesiden (0.5 cm) başka hiç yara izi kalmaz.
Tedavisi ise genellikle cerrahidir.
Fizik tedavi yöntemleri (kasık adalelerinin güçlendirilmesi, elektrikle uyarma (stimulasyon), menapozdaki kadınlarda hormon tedavisi de uygulanabilir.
Sıkışma tipi idrar kaçırma ise genellikle daha ileri yaşlarda görülmesine rağmen, mesanenin tahriş olduğu durumlarda da (iltihap, taş, tümör vb) ortaya çıkabilir. Bu hastalarda küçükken gece yatağa işeme, gece uykudan uyanarak idrar yapma (normalde 2 kez olabilir), gündüz çok idrara çıkma (normalde 6 kez) daha sıktır. Su sesi ile idrar hissi veya sıkışma olabilir. Genellikle fiziksel aktivite (gülme, konuşma, hapşırma, öksürme, yük kaldırma, cinsel aktivite gibi) ile de tetiği çekilebilen ansızın idrar yapma hissi duyarak tuvalete koşan hasta, tuvalet kapısında idrarını tutamayıp kaçırır. Genelde bu durumun sebebi bulunamaz. Mesane eğitimi, işeme alışkanlığının düzeltilmesi, elektrikle uyarma ve ilaç tedavisi gibi tedaviler uygulanır.
Karışık Tip İdrar Kaçırma:
Yukarıda bahsedilen her iki durum aynı hastada birlikte vardır. Dolayısıyla her iki tedavi seçeneği de uygulanabilir. Önce ameliyat, sonra fizik tedavi, ilaç veya elektrikle uyarma veya önce fizik tedavi veya ilaç olmaz ve başarılı olunamazsa ise sonra ameliyat denenebilir. Ayrıca, Alzheimer hastalığı, Multiple Skleroz (MS), felçli hastalar, şeker hastalığı gibi daha ciddi hastalıkların bir sonucu olarak da idrar kaçırma problemleri olabilir, bunların tedavileri ise ayrı bir konudur.