Ağrısız Doğum

Ağrısız Normal Doğum Nedir?

İzmir’de normal doğum hastanesi arayanlar, İzmir kadın doğum uzmanı doktorları ve kadın doğum hastanesi

Gebelik veya hamilelik, erkekten gelen sperm ile kadının yumurtalıklarından atılmış olan yumurtanın döllenmesinden doğuma kadar geçen 40 haftalık (280 gün) döneme verilen isimdir. Döllenmenin oluştuğu andan 8. haftanın sonuna kadar geçen döneme embriyotik dönem denirken bundan sonrasına ve doğuma kadar olan döneme de fetal dönem denmektedir.

Doğum en az 28 haftalık bir gebelik sürecinden sonra bebeğin rahim dışına çıkması olarak tanımlanmaktadır. Sezeryan ve normal doğum olarak ikiye ayrılmaktadır. Normal doğum 38-42 gebelik haftaları arasında, kendiliğinden başlayan rahim kasılmalarıyla, başla gelen tek bir bebeğin anne ve bebeğe zarar vermeden vajinal yolla canlı olarak doğmasıdır. Sezeryan doğum ise bebeğin ameliyat yoluyla dünyaya getirilmesidir. Bu teknikte bebeğinize ulaşmak için sekiz kat tabaka kesilmektedir ve daha sonra bunların dikiş işlemi gerçekleşmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda normal doğum en sağlıklı yöntem olarak kabul edilmektedir. Normal doğum belirtileri ve normal doğum anı ile ilgili hamile bayanlar araştırma yaptığında biraz endişeye kapılabilmektedir. Ama normal doğumun gerçekleşme zamanı ve ağrı eşiği kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Hem anne hem de bebek sağlığı açısından uzmanlar normal doğumu daha fazla önermektedir.

OP. DR. HASAN YILDIZ ANLATIYOR AĞRISIZ NORMAL DOĞUM NEDİR ? NASIL YAPILIR ? NORMAL DOĞUM VİDEO  

Normal doğumun bebeğe faydaları:

– Normal doğum ile dünyaya gelen bebeklerde solunum sıkıntısı gelişme riski daha azdır. Bunun nedeni bebeğin doğum kanalından geçerken uğradığı baskıdan dolayı akciğerlerindeki amnion suyunun atılması olarak düşünülmektedir.
– Bebeğin normal doğum sırasında doğum kanalından geçerken ağzı ile temas ettiği bakterilerin bağışıklık sisteminin gelişmesinde faydalı rol oynadığı düşünülmektedir.
– Normal doğumun ilerlemesi sırasında bebekte meydana gelen hormonal dalgalanmaların bebeğin doğumdan sonra anne ile bağlantı kırmasında faydalı olduğu düşünülmektedir. Normal doğum sırasında bebekte salgılanan endorfin hormonu (mutluluk hormonu ) bebeğin kordon kanında tespit edilmiştir. Bu hormonlar bebeği dış ortama hazırlar.
– Normal doğum ile doğan bebeklerin anne memesini emme, memeye masaj yapma gibi becerilerinin daha iyi olduğu gözlemlenmiştir.
– Normal doğum sonrası anne ile bebek arasında cilt teması daha hızlı ve kolay gerçekleşir. Bu temas bebeğin anneye bağlanması ve gelişimi açısından çok önemlidir.
– Normal doğumla dünyaya gelen bebekler sezaryen ile doğanlara göre yoğun bakıma daha az alınırlar. (Genellikle riskli doğumların sezaryenle gerçekleşmesinden kaynaklanabilir.)

Normal doğumun anneye faydaları:

– Normal doğumdan sonra annenin iyileşmesi ve günlük hayata dönme süresi çok kısadır.
– Normal doğum yapan anneler hastaneden daha kısa sürede taburcu edilirler. Bu hem sağlık açısından hem parasal açıdan anneye fayda sağlar.
– Normal doğum yapan bir anne büyük bir güven ve başarma duygusu hisseder.
– Normal doğumda sezaryene göre “doğum sırasında anne ölüm oranı” daha azdır.
– Normal doğum yapan annenin rahminde bir kesi veya hasar oluşmadığı için sonraki doğumlarını da normal yolla yapma şansı vardır. İleriki hayatında geçirebileceği karın ameliyatları için bir risk taşımaz.
– Normal doğumda doğum sonrası enfeksiyon ve kanama benzeri komplikasyonlar daha azdır.
– Normal vajinal doğum yapan annenin doğum sonrasında ağrı şikayeti sezaryene göre çok azdır

Normal Doğum Nedir?

38 ve 42 haftaları arasında, rahminizde başlayan kasılmalarla, bebeğin vajinal yolla canlı olarak doğmasına normal doğum denir. Normal doğumda, bebeğiniz doğduktan sonra yaklaşık olarak 30 dakika sonra plesanta kendiliğinden dışarıya atılır. Doğumda kaybettiğiniz kan miktarı ise yaklaşık olarak 300 ml. Doğum süresi ise genelde 24 saatten daha az sürer. Kadın doğum yaptıktan sonra bebeğini kucağına alır ve bütün acıları sona erer. Doğum aynı zamanda çok duygusal bir olaydır. İlk defa anne olacaksanız bu duygunun tadını çıkartın. Normal doğum sezeryanla doğuma göre annelerin bebekleriyle ilk doğduklarında daha iyi şekilde iletişime geçmesini sağlıyor. Bebek anne rahminden dünyaya geldiğinde bulunduğu ortamı yadırgıyor ama hemen annesiyle temas ederse bu güvensizlik biraz daha azalıyor. Ama sezeryan doğumda baygın olduğunuz için bebeğiniz dünyaya geldiğinde onunla temas kuramıyorsunuz. Normal doğumda kadın doğumu yaptıktan sonra bebeğine hemen merhaba diyebiliyor. Ona sarılıyor ve onun yanında olduğunu ona hissettiriyor. Hatta o anda bebeğinizi ilk defa emzirebilirsiniz bile. Dünyaya geldiğinde direk sizin kollarınızda olması onun kendini oldukça güvende hissetmesini sağlayacaktır. Ve de annesiyle olan bağları kuvvetlenecektir. Bazı araştırmalar bebeklerin ilk doğduklarında anneleriyle temas ettiklerinde onlara olan bağlılıklarının daha kuvvetli olduğunu gösteriyor. Bu nedenle uzmanlar normal doğumu anne bebek ilişkisi bakımından da daha çok öneriyor. Normal doğum sezeryan doğuma göre anneyi daha çok zorluyor belki ama sadece doğum yapana kadar sancı çekiyorsunuz ve bitiyor. Ama sezeryan doğumda hem sancı çekiyorsunuz hem de uyandığınızda ameliyat iziniz oluyor ve ağrı yapıyor. Bu nedenle de bebeğinizle tam olarak ilgilenemiyorsunuz. Normal doğum çok aksi durumlar oluşmadıkça her anne için en sağlıklı olanıdır. Hamile olduğunuzu öğrendiğinizden itibaren kendi psikolojinizi normal doğuma hazırlamalı ve de güçlü bir anne olmaya çalışmalısınız. Hamile olduğunuzu öğrendikten sonra hastanelerin kadın doğum randevu bölümünden hemen bir randevu alıp kontrole gitmelisiniz. Doktorlar da çok aksi bir durum oluşmadıkça size normal doğum önerecektir. Ve eğer korkuyorsanız kendinize güvenemiyorsanız bu konuda doktorunuzla konuşabilir ve onun sizi rahatlatmasını sağlayabilirsiniz. Doktorlar size doğum yapan kadınlar hakkında örnekler verecektir. Sonuçta normal doğum yapan bir sürü kadın var siz ilk olmayacaksınız. Korkularınızı aşın ve bebeğinizi en sağlıklı yolla dünyaya getirin.

Normal Doğum Belirtileri Nelerdir?

Bebeğinizin başının doğum kanalına yerleşmesi üzerine, rahim yüksekliği 2 veya 3 santim azalır. Böylece daha rahat nefes almaya başlarsınız. Mide konusunda yaşadığınız problemler azalır. Fakat daha sık idrara çıkmaya başlarsınız.
28. Haftadan itibaren rahminizde kasılmalar olabilir. Karnınızda sertleşme meydana gelir. Bu kasılmalar sayesinde rahim doğuma hazırlık yapar. Son haftalara doğru bu kasılmalarda sıklaşma olur. Bunlar doğum belirtileri olarak karşınıza çıkabilir.
Doğumdan bir iki gün öncesinde iştahınız iyice azalır.
Herkeste görülmese de bazı gebelerde vücudun bağırsakları temizleme işleminde dolayı ishal görülebilir.
Kendinizi her zaman olduğundan enerjik hissedebilirsiniz. Bu enerji vücudunuz tarafından doğum sırasında kullanmanız için ortaya çıkarılmıştır. Bu enerjiyi doğuma saklayıp alışveriş, yemek, temizlik yaparak harcamayın. Bu belirtiler dokuzuncu ayda olmuyor da yedinci ayda oluyorsa bunlar erken doğum belirtileri demektir. Siz her ihtimale karşı yedinci ayınızda hastane çantanızı hazırlamış olun. Ve önemli hazırlıkları son ana bırakmayın. Mesela bebeğinizin beşiğini yedinci ayda almış olun.

AĞRISIZ NORMAL DOĞUM VİDEO 

Normal Doğumun Başladığı Nasıl Anlaşılır?
Nişan gelmesi. Nişan, gebeliğiniz boyunca kapalı olan rahim ağzında bulunan ve bebeğinizi enfeksiyonlardan korumak için orada duran hafif sıvı bir maddedir. Doğum yaklaştıkça rahim ağzınız genişleyecektir. Rahimdeki kasılmalarla birlikte nişan denilen bu hafif sıvı madde düşecektir. Siz bunu hafif akıntı şeklinde hissedersiniz. Rengi hafif pembedir. Bu doğumunuzun yaklaştığının göstergesidir. Fakat nişan geldiğinde hastaneye gitmenize gerek yoktur. Genelde doğum nişan geldikten birkaç gün sonra olur.
Suyun gelmesi. Bebeğinizi koruyan su kesesi karnınızdaki gerilmelerin ve kasılmaların etkisiyle yırtılır. Bu da buradaki suyun akıntı halinde gelmesine neden olur. Akıntı halinde gelen bu su normal akıntı tarzında koyu kıvamlı değildir. Su kıvamındadır ve rengi hafif sarımsıdır. Bu suyun gelmesiyle beraber bebeğinizin mikrop alma olasılığı daha da artar. Bu nedenle ağrınız olmasa bile suyunuz geldiği zaman hastaneye gitmeniz gerekir. Suyunuz geldikten sonra doğumunuz yaklaşık olarak 12 ve 24 saat içinde başlayacaktır. Suyunuz geldiğinde hastaneye gitmeyi geciktirmeyin.
Ağrınızın olması. Doğumunuzun başladığının en belirgin göstergesidir. Başlangıçta ağrılarınız hafif ve kısa süreli olacaktır. Ama zaman ilerledikçe bu ağrılar artacak ve yoğunlaşacaktır. Doğum ağrılarınızın hangi aralıklarla geldiğini iyi bir şekilde takip etmeniz gerekir. Bazı ağrılar gerçek doğum ağrılarını taklit eder. Bu nedenle gerçek doğum ağrısı ile yalancı doğum ağrısını iyi bilmek gerekir. Yalancı doğum ağrısı, sıklık ve şiddet bakımından düzensizdir.

Dolaştığınızda ya da istirahat ettiğinizde biraz daha azalabilir. Ağrınız belinizde kasık ve karnınızda daha yoğun olarak hissedilir. Rahminizde yumuşamaya veya açılmaya sebep olacak şekilde bir ağrı değildir. Gerçek doğum ağrısı ise düzenli aralıklarla gerçekleşir. Süreklidir. Rahminizde yumuşamaya ve açılmaya neden olur. Bu belirtiler doğumunuzun başladığına işarettir. Ağrılarınız arttığında sık sık tuvalete gitmeniz gerekebilir. Ama bir şeyler yememeye özen gösterin. Sıvı alabilirsiniz ama fazla alırsanız midenizi bulandırabilir. Böyle durumda kadın doğum uzmanı hemen aranmalıdır. Kadın doğum hastanesi hemen ulaşabileceğiniz bir yerde olsa daha iyi olur. O anda eşiniz de panik olacağı için yakın mesafede bir hastane seçmeniz sizin için çok daha iyi olacaktır.

Hamilelik süresi sona eriyor ve işte beklenilen an geldi. Doğum sancısı başladı, panik yok…

Yalancı Doğum Sancıları:

-Sıklığı ve şiddeti oldukça düzensizdir.

-Pozisyon değiştirme, masaj ve dinlenmek ile geçebilir

-Ağrı bel, kasık ve karında duyulur.

-Rahim ucunda yumuşama ve açılma meydana gelmez.

Gerçek Doğum Sancıları:

-Düzenli olarak gelir.

-Anne adayı ne yaparsa yapsın, ağrı geçmez.

-Rahimde yumuşama ve açılmaya yol açar.

Anne Adayının Gerçek Doğum Sancısında Yapması Gerekenler:

-Sancı geldiğinde sakin olunmalı.

-Hareket edilmeli, evde ufak yürüyüşler yapılmalı.

-Ilık bir duş alınabilir.

-Baba adayı, eşine masaj yapabilir.

-Hastane valizleri kontrol edilmeli.

-Sık sık tuvalete çıkılmalıdır.

Gerçek Sancılar Geldiğinde Yapılmaması Gerekenler:

Ağrılar başladığı zaman herhangi bir şey yenilip içilmemelidir. Su ihtiyacı yudum yudum karşılanmalıdır. Aksi takdirde anne adayı kusabilir.

Biraz enerji vermesi için, ufak parçalarda çikolatalar, şekerler tüketilebilir.

Hastaneye Gittiğinizde Size Yapılacak Müdahaleler Nelerdir?

Hastaneye ilk gittiğinizde doğumun başlayıp başlamadığını anlamak için hekimler vajinal muayene yaparlar.
Daha sonra size suyunuzun gelip gelmediği sorulur ve ağrılarınızın ne zaman başladığı da sorulur. Bu nedenle suyunuz geldiğinde veya ağrılarınız başladığında saatin kaç olduğuna bakmayı unutmayın.
Doğumunuz başladıysa eğer yatış işlemleriniz gerçekleştirilir. Size serum bağlanır.
Tansiyonunuz ne âlemde diye kontrol edilir.
Bebeğinizin kalp atışları ne durumda ve sizin kasılmalarınız ne sıklıkta diye kontrol edilmek amacıyla tokogram denilen bir alete bağlanırsınız.

Normal Doğum Nasıl Yapılır?

Normal doğum üç evrede gerçekleşir. Bu evrelerde neler olduğunu teker teker inceleyelim.

Normal Doğumun 1. Evresi

Bu evrede rahim ağzı doğumun gerçekleşebilmesi için 10 santimetreye kadar açılır. Bu evre doğumun en uzun evresi olarak bilinir. Yaklaşık olarak 8 ya da 10 saat sürer. Bu dönemde kendi içinde pasif ve aktif dönem olmak üzere iki şekilde incelenir. Pasif dönemde ağrılarınız daha seyrek ve hafif olarak hissedilir. Bu dönemin süresi gebeden gebeye değişebilir. Aktif dönemde ise rahim ağzınız 3 santim kadar açıklığa ulaşmıştır. Bu aktif dönemde ağrılarınız yaklaşık olarak 5 dakikada bir gelmeye başlar. Bu evrenin sonunda rahim ağzınızın genişli artar yaklaşık olarak 8 veya 10 santim kadar olur. Bu evrede sancılarınız devam eder fakat doktorunuz size söylemediği takdirde bu evrede ıkınmamanız gerekir. Bu evrede ıkınmak yarar sağlayacağı yerde doğumunuzun uzamasına sebep olabilir.

Normal Doğumun 2. Evresi

Bu evre rahim ağzınızın bebeğin doğmasına yetecek kadar açılmasından bebeğin doğumuna kadar geçen süreyi kapsar. Bu evre birinci evreye göre daha kısadır. Yaklaşık olarak yarım saat ile iki saat arasında değişiklik gösterir. Bu evrede anne adayı doğuma daha aktif olarak katılım gösterir. Bu evre ıkınmaya başladığınız evredir. Yalnız ıkınma tekniklerini iyi bilmeniz gerekir.

Doğru ıkınma tekniği sayesinde daha kolay doğum yapabilirsiniz. Aksi halde bu sizin daha fazla yorulmanızı sağlamaktan başka bir işe yaramaz.

Ikınma Tekniği; ağrılarınızın en kuvvetli olduğu anlarda derin bir nefes alarak bu havayı dışarı vermeden kuvvetle çenenizi göğsünüze dayayarak makatınıza doğru ıkınıp bebeği itmeniz gerekir. Bu işlemi kuvvetli bir şekilde yapmalısınız.  Ikınmayı ağrınız olduğu müddetçe devam ettirmeli ağrınız kesilince ara vermeli ve nefes alıp vermelisiniz. Bu şekilde bebeğinizin doğmasına daha fazla katkı sağlayacaksınız. Bu evrede bebeğinizin başı doğmuş olur ve doktor onun rahat nefes alabilmesi için ağzını siler. Daha sonra bebeğinizin omuzlarını doktor doğurmaya çalışır ve en son olarak da bebeğiniz tamamen doğmuş olur. Bebeğiniz doğar doğmaz nefes almaya ve ağlamaya başlar. Bebeğiniz doğduktan sonra göbek bağınız kesilmiş olur. Ve bebeğinizi emzirmek için size verirler. Ve böylece karnınızda dokuz ay boyunca taşıdığınız her türlü ağrıya sancıya katlandığınız bebeğinizi kucağınıza almış olursunuz. Anneler genelde bu anı tanımlayamazlar. Bu anın bu duygunun anlatılamayacağını söylerler. Bebeğinizi kucağınıza aldığınız andan itibaren yaşadığınız ağrıları acıları unutuyorsunuz. Bebeğiniz doğduktan sonra size ve bebeğinize kimlik tespiti için kol bantları takılır. Ve bebeğinizin ayak izi alınır. Bu aşamadan sonra sizde titreme ve üşüme olabilir. Bu gayet normaldir. Bu daha sonra geçecektir.

Normal Doğumun 3. Evresi

Bebeğiniz dünyaya geldikten sonra ardında plasentanın da dışarıya atılması gerekir. Bu evrede bu olay gerçekleşir. Yaklaşık olarak yarım saat ile kırk beş dakika arasında bir zaman alır. Plasenta çıkarıldıktan sonra bu evrede mutluluk, rahatlık ve de yorgunluk hissedebilirsiniz. Daha sonra temizlik ve kontrolleriniz düzenli aralıklarla yapılır ve odanıza çıkarılırsınız. Bu evre bitince doğumunuz tamamlanmış olur ve bebeğinizi bundan sonra istediğiniz zaman ziyaret edebilir ve onu emzirebilirsiniz. Onu kucağınıza almanın tadını çıkartın. Onun sıcaklığını hissetmeye çalışın. Mümkün olduğunca onunla iletişim kurun. Sizin yanında olduğunuzu hissetmesini sağlayın. Normal doğum yapanlar bebeklerini hemen kucaklarına alabildikleri için daha şanslıdırlar.

Normal Doğum Esnasında Ortaya Çıkabilecek Problemler Nelerdir?

Doğum ağrılarının başladıktan sonra etkili hale gelememesi gibi bir problem oluşabilir. Bunun çözümü olarak doktorlar size sunu sancı verebilirler. Ve doğumunuz sezeryan şeklinde gerçekleşebilir.
Ağrılarınıza rağmen açılmanın olmaması gibi bir problem oluşabilir. Böyle bir durumda genelde doktorlar sezeryan ameliyatı yaparlar.
Doğumun herhangi bir aşamasında açılmanın ve sancılarınızın durması gibi bir durum oluşabilir. Bunu doktorlar ya suni sancı vererek ya da sezeryan ile doğum yaparak çözerler.
Bazı annelerin kemik yapıları dar olabilir. Bu nedenle bebek normal doğumla doğamaz. Bunun tek çözüm yolu sezeryan doğumu.
Bazı problemlerde bebekten kaynaklanabilir. Çok iri olan bebekler, yapışık ikizlerin olması durumu, bebeğin duruşundaki sıkıntılar bu gibi durumlar ortaya çıktığında sezeryan doğum gerçekleşir.
Omuz takılması gerçekleşebilir doğum sırasında. Bebeğin omuzları rahim ağzında kalırsa bebek zarar görebilir.
Rahim yırtılması da doğum anında gerçekleşebilecek olan problemlerdendir. Bu problem çok nadir olarak görülür. Fakat ciddi bir problemdir ve böyle bir durumda acil olarak sezeryan doğum yapılması gerekir.
Kordon sarkması da oluşabilecek problemler arasındadır. Ciddi bir problemdir ve bu problemde sezeryan doğum gerektirir.
Akut fetal distres bebeğin kalp atışlarının yavaşlamasıdır. Bu birçok nedene bağlı olarak gerçekleşebilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında yakın zamanda doğum olamayacak gibi ise sezeryan doğum yapılır.
Makat geliş. Bebeğiniz her bebek gibi kafasıyla değil de popo kısmıyla rahim ağzına gelir. Böyle bir durum çok tehlikeli değildir yalnız her ihtimale karşı doktorlar böyle bir durumda sezeryan doğum yapmak isterler. Çünkü bebeğin nefes alması güçleşebilir.
Plasentanın ayrılmaması gibi bir durum ortaya çıkabilir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi normalde doğumdan yarım saat sonra plasentanın çıkması gerekir. Yalnız bu durum oluşmazsa buna müdahale edilmesi gerekebilir. Anneye anestezi verilerek plasenta alınır.
Uterus inversiyonu denilen oldukça nadir bir durum söz konusu olabilir. 15.000 doğumda bir gerçekleşen bu durum rahmin içinin dışa dönmesidir. Böyle bir durum fark edildiğinde acil olarak müdahale edilmesi gerekir. Hastaya anestezi verilerek rahim ters çevrilmeye çalışılır.
Uterus atonisi denilen problem doğumdan sonra rahmin yeterince kasılmayıp çok ciddi kanamalara neden olmasıdır. Bu sorun en sık anne ölüm sebeplerindendir.

Doğum esnasında oluşabilecek problemler bunlardır. Ama bunları okuyup strese ve korkuya kapılmayın. Bunlar nadir olarak görülen problemlerdir.

Doğum ve hamilelik başlı başına sorumluluk isteyen bir süreçtir. Kime güveneceğinizi çok iyi seçmelisiniz. Bu nedenle hamileliğinizden itibaren iyi bir doktor bulmalı ve o doktorun doğum konusunda ne kadar iyi olduğunu çok iyi araştırmalısınız. Doğum anında oluşabilecek komplikasyonların, bulacağınız doktor üstesinden gelebilecek tecrübeye sahip mi? Kafanızdaki bütün sorulara cevap verebiliyor mu? Bunları çok iyi araştırmanız gerekir. Böyle durumlarda genelde bayanlar tanıdıkların tavsiyelerine uymayı tercih ederler. Hiç deneyimlenmemiş bir doktora gitmektense deneyimlenmiş bir doktora gitmek daha iyi tabii ki. Mesela internet üzerinden araştırmalar yapıp İzmir kadın doğum uzmanı tavsiyelerine baktığınızda öne çıkan belli başlı hastaneler ve doktorlar var. Bu doktorlar genellikle bayanlar tarafından denenmiş oluyor ve onların tavsiyesine dayanarak gittiğinizde çoğunlukla sonuçtan memnun kalıyorsunuz. İzmir doğum hastaneleri bu konuda çok başarılılar. Bu nedenle İzmir’de yaşıyorsanız doktor seçmeden mutlaka internetten İzmir kadın doğum uzmanı tavsiyelerine bir göz atın. İzmir kadın doğum uzmanı bakımından size bir sürü alternatif sunacaktır. İzmir’in büyükşehir olması da bunda etkilidir tabii. Ama doktor ve hastane seçimi oldukça önemlidir. Anneler için çok aksi bir durum olmadığı sürece en sağlıklı olanı normal doğum yapmaktır. İzmir doğum hastaneleri normal doğum konusunda uzman doktor kadrosu ile başarılı operasyonlar gerçekleştirmektedirler. Ama bazen doktorlar normal doğum yapabileceğiniz halde sizi az bir terslikte sezeryana alabiliyorlar daha fazla para kazanmak uğruna. Böyle durumlarla karşılaşan çok kişi var. Bu nedenle gideceğiniz doktor hakkında daha önceden yapılan yorumları bir araştırın. Ondan sonra doğumu o doktorla birlikte yapacağınıza karar verin. Hamileliğinizin ilk aylarında hangi doktora gidiyorsanız o doktorla doğum yapmak zorunda değilsiniz. Bazen kadınlarda böyle bir takıntı oluşuyor. Uzun zamandan beri gittikleri doktora gitmek istiyorlar ama ya o doktor sizin beklentilerinizi doğum konusunda karşılayamıyorsa ? Doktorunuzu değiştirmekten korkmayın. Mümkünse hamileliğiniz boyunca birkaç doktora gidin. En iyisi hangisiyse hangisi daha çok içinize siniyorsa onunla doğum yapın. Doktorların tecrübeli olması da oldukça önemli. Doğum esnasında oluşabilecek herhangi bir aksilikte müdahaleyi iyi yapabilecek mi diye araştırmanız gerekir. Bu nedenle tercihiniz pratisyenler değil de alanında ilerlemiş doktorlar olsun.  Doktora yapmış birisinin tecrübesiyle pratisyen bir olmaz. Seçiminizi yaparken bu konuya da dikkat edin.

Doğum Sürecinde Doktor ve Hastane Seçimi

Sağlığınız konusunda bu  kadar büyük bir öneme sahip, ve çoğu zaman  annenizle, babanızla hatta  eşinizle bile paylaşamadığınız sırlarınıza ortak olan jinekoloğunuzu seçerken özen göstermelisiniz.

Jinekoloğunuz hayatınızdaki önemli kişilerden biri olacaktır. Kendinize bir jinekolog ararken ilk yapacağınız doğal olarak akraba ve arkadaşlarınızın önerilerini almak olacaktır. Bu oldukça akılcı bir yaklaşımdır. Pek çok kadın ilk kez jinekoloğa giderken bu yolu seçer. Ancak burada unutulmaması gereken nokta her bireyin yapılarının ve beklentilerinin birbirinden farklı olduğu gerçeğidir. Aynı doktor ile arkadaşınız çok iyi iletişim kurabilmesine rağmen sizin aranızda bu derece tatminkar bir bağ oluşmayabilir. Kadın doğum uzmanı kadar hastane seçimi de önem teşkil etmektedir. İzmir kadın doğum hastaneleri hamile bayanlara en kaliteli hizmetleri vermektedir.

Sağlığınızı teslim edeceğiniz jinekoloğunuzu seçerken şu sorulara cevap aramalısınız:

Doktorun yanında kendinizi rahat hissedebiliyor musunuz?
Sorunlarınızı dilediğiniz gibi anlatabiliyor musunuz?
Aklınıza takılan soruları çekinmeden yöneltebiliyor musunuz?
Sorularınıza tatminkar cevaplar alabiliyor musunuz?
Doktor durumunuz hakkında size yeterli ve anlayabileceğiniz dilde aydınlatıcı bilgi veriyor mu?
Gerekli olduğu zaman doktorunuza cep telefonu ya da e-posta ile rahatlıkla ulaşabiliyor musunuz?
Muayeneden çıktıktan sonra aklınızda herhangi bir şüphe kalmadan gönül rahatlığı ile evinize dönebiliyor musunuz?

İzmir kadın doğum hastaneleri uzmanları sizinle en iyi şekilde iletişime geçerek güveninizi kazanacaktır.

Anne adayı olarak doğum sürecini ayrıntılı şekilde düşünmeniz gerekir. Tercih edeceğiniz doktor, hastane ve uygulanacak yöntemler oldukça önemlidir. Doğum yapacağınız hastanenin çok donanımlı olması ve burada görev yapan doktorların alanında uzman olması çok önemlidir. Bebeğinizin dünyaya gelmesini sağlayacak olan doktoru çok özenli şekilde seçmelisiniz. Ama ilk önce doğumla ilgili vermeniz gereken kararlar vardır. Doğumunuzu nasıl gerçekleştireceğinizi doğum merkezi bünyesinde bulunan doktorlarla beraber kararlaştırmalısınız. İzmir kadın doğum uzmanları size bu konuda gerekli bilgileri sunacak ve ayrıntıları anlatarak size yardımcı olacaktır. İzmir doğum merkezleri bu konuda oldukça titiz çalışmaktadır. Anne adaylarına nasıl bir doğum tercih edecekleri konusunda oldukça yardımcı olurlar. Kadınlar hamile kaldıktan sonra doğum yöntemlerini araştırmaya başlarlar. Ve genelde bayanlar normal doğum yapmaktan korkarlar. Normal doğumda hissedilen sancılar kadınlara oldukça korkutucu gelir. Daha önce bu konuda tecrübe yaşamış olan akranları dinlediklerinde de korkuları daha fazla artar. Fakat yapılan pek çok bilimsel araştırma normal doğumun en sağlıklı doğum şekli olduğunu ortaya koymuştur. Annelerin bu yönde teşvik edilmesi gerekir. İzmir kadın doğum merkezleri anne adaylarını bu konuda bilinçlendirerek onların normal doğum konusuna daha sıcak bakmalarını sağlamaktadırlar. Son yıllarda yapılan devlet teşvikiyle de bayanların normal doğuma yönelmeleri sağlanmaktadır. Çok gerekli olmadıkça sezeryan doğum yapılmamaktadır.

Hamilelik Döneminde Takip Nasıl Olmalıdır?

Gebeliğin problemsiz olarak başlayabilmesi için gebelik öncesinde bayanların bazı kontrollerden geçmesi gerekmektedir. Bu hususa bayanlar pek dikkat etmemekte ve genelde hamile kaldıktan sonra doktora gitmektedir. Gebelikten önce kadın doğum İzmir hastanelerinin randevu alma kısmından randevu alınmalı ve gerekli tetkikler yapılmalıdır.

Bayanlara ilk önce jinekolojik olarak muayene yapılmalı daha sonra rahim ağzı sürüntü testi yapılmalıdır. Cinsel hayatın üç yılı geçtiği durumlarda mutlaka yapılmalıdır. Rahim ve yumurtalıkların değerlendirilmesi için ultrasonografik muayene yapılmalıdır. Tam kan sayımı yapılmalıdır. Kızamıkcık geçirilip geçirilmediğinin tespiti yapılmalıdır. Tiroit bezi bozukluğunun olup olmadığına bakılmalıdır. Rutin biyokimya ve idrar testleri yapılmalıdır. Bu incelemeler sonucunda bir sıra dışı durum varsa kadın doğum İzmir uzmanları gerekli müdahale ve tedavileri uygulayacaktır.

Gebeliğin varlığı anlaşıldıktan sonra iç ya da dış gebelik olup olmadığı araştırılmalıdır. Bu konu oldukça önemlidir. İç gebelik herhangi bir problem durumu yaratmayan istenen gebeliktir. Fakat dış gebelik anne hayatını riske sokan sakıncalı bir gebelik türüdür. Acil müdahale edilmezse annenin ölmesine neden olabilir. Bundan dolayı bu tanının iyi şekilde konulması ve bayanların evde test yaptıktan sonra mutlaka doktora gitmesi gerekir. Doktora gitmeyi aksatmamalılardır.

Gebelikte Yapılan Testler

Hamileliğinizin onaylanması sonrasında ilk olarak size gerekli tetkikler yapılır. Daha sonra ikili test yapılır. İkili test anomali tarama testidir. Bu testin yapılabilmesi için ultrasonografik inceleme önem taşımaktadır. İkili test 11 ile 14. Haftalar arasında yapılmaktadır. Bu testin yapılmasındaki en uygun zaman 12-13. Haftalardır. İkili test ultrason yardımıyla yapılır ve bu nedenle hastaların idrara sıkışık olarak gelmelerinde fayda vardır. Karnınızın aç veya tok olmasının önemi yoktur. İkili test için anne kan örneğinin yanında bebeğin ölçüleri de kullanılmaktadır. Anne kanının alınacağı gün ultrasonun da çekilmesi gerekir. Burada önemli bir nokta da bebeğin ölçüm için gerekli duruşu sergilemesidir. Bazen bebekler bu duruşu sergilemez ve doktorlar beklemek zorunda kalabilirler. Bu haftalarda bebeğin burun kemiğinin varlığının gösterilmesi bebeğin sağlıklı olduğunu kanıtlayacak olan ölçütlerden birisidir. En iyi kadın doğum uzmanı sizinle bu aşamada oldukça ilgilenecek olandır. Doktorunuz bu testlerin yapılması sırasında sizden birkaç bilgi alacaktır. Doğum tarihiniz, kilonuz, sigara içip içmediğiniz, daha önceden gebelikle ilgili problem yaşayıp yaşamadığınız doktorunuz tarafından size sorulacaktır. Daha sonra sizden kan alınacak ve teste tabi tutulacaktır. Burada önemli olan noktalardan birisi de kadın doğum poliklinikleri içinde bulunan laboratuarların güvenilir olmasıdır. Çünkü bu testler özel solüsyonlarla yapılmaktadır. Ve güvenilir sonuçlar vermesi için bu solüsyonların uluslar arası standartlara uygun olması gerekir. Ve bu sonuçların en iyi kadın doğum uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir. Yaptırdığınız testin sonuçları kısa sürede çıkmaktadır. Bu sürede siz de biraz heyecan yaşayabilirsiniz. Bebeğinizin sağlık durumu konusunda endişeleriniz olabilir. Fakat kendinize çok fazla stres yapmamaya çalışın. Test sonuçları yaklaşık olarak 3 gün içinde çıkacaktır. Ve siz de durumla ilgili bilgilendirileceksiniz.

Gebelikte İdrar Yolu Enfeksiyonu

Bayanlarda sahip oldukları anatomik yapı nedeniyle idrar yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığı daha fazladır.  Hamile olan kadınlar hamile olmayan kadınlara göre daha fazla risk altındadırlar. Hamile olan bayanların yaklaşık olarak yüzde onunda idrar yolu enfeksiyonu görülebilmektedir. Bu durum idrar torbasını olumsuz yönde etkiler. Ve idrar akışı zayıflar. Bu nedenle de mikroplar mesaneye ve böbreklere kadar taşınırlar. Hamile bayanların idrarlarında şeker bulunur ve bu da bakterilerin üremesi için kolay bir zemin hazırlar.  Bu nedenle enfeksiyona dikkat edilmelidir. Hamile olan bayanların bazılarında etkilerini gösterir bazılarında ise göstermez. Sadece rutin olarak yapılan tarama testlerinde görülebilir. Bu nedenle İzmir kadın doğum hastanesi uzmanları tarafından hamile bayanların düzenli aralıklarla incelenmesi gerekir.  İdrar yolu enfeksiyonunun hamilelik döneminde oluşabilecek sonuçları; erken doğum, tansiyon hastalığı, gelişme geriliği, kansızlık, şeker hastalığının şiddetlenmesi, enfeksiyonun tüm vücuda yayılması, bebek kaybı, anne kaybıdır.

Hamilelikte enfeksiyon oluşumu önemsenmeli ve basit bir rahatsızlık deyip geçilmemelidir. Küçük enfeksiyonların tedavi edilmemesi ileride daha kötü sonuçlara neden olabilmektedir. Enfeksiyon erken dönemde tedavi edilmediğinde böbrek iltihabına neden olabilmektedir. Bu nedenle İzmir kadın doğum hastanesi doktorları hamile bayanların düzenli aralıklarla incelemektedir.

Canlı Sezeryan Doğum Nasıl Olur?

Bebeğinize ulaşmak için ameliyat yönteminin kullanılmasına sezeryan doğum denilmektedir. Bu teknikte bebeğinize ulaşmak için sekiz kat tabaka kesilmektedir ve daha sonra bunların dikiş işlemi gerçekleşmektedir. Ters bir durum olmadığı sürece ameliyat yaklaşık olarak 45 dakika sürmektedir. Bebeğinize doktorlar yaklaşık olarak 10 dakika sonra ulaşmaktadır. Sezeryan ameliyat esnasında kesilen sekiz tabaka şu şekildedir; cilt,cilt altı yağ dokusu, kasların koruyucu kılıfı,kas tabakası, karın iç zarı, uterus zarı, uterus kası, amnion zarı. Bunların hepsi kesildikten sonra bebeğinize ulaşılmaktadır.

Sezeryan doğum kararı ilk olarak muayenelerden sonra doktorla konuşularak verilebilir. Sezeryan doğum genelde doğumda suni sancı verilmesine rağmen rahim ağzının açılmaması sonucu yapılır. Ya da doğum esnasında doğumun ilerlememesi durumu gerçekleşebilir. Bu gibi durumlarda da sezeryan doğum yapılır. Bebeğin ters durması da sezeryanla çözülebilecek problemlerdendir. Normal doğum anne ve bebek sağlığı açısından daha sağlıklı görülmektedir. Ama birçok anne adayı sezeryan doğuma daha sıcak bakmaktadır. Hamile bayanların canlı sezeryan doğum videolarını izlemeleri bu konuda bilinçlenmelerini sağlayacaktır.

Hamile olmak başlı başına sorumluluk isteyen bir şeydir. Karnınızda bir can taşıdığınız için yaptığınız her şeye dikkat etmeniz gerekir. Ve karnınızda gelişen bebeğinizin hafta hafta neler yaşadığını öğrenmeli ve ona göre davranmalısınız. Bebeğinizin karnınızdaki gelişiminden haberdar olmalı hangi aylarda neler olduğunu öğrenmelisiniz. Normal doğum 41 haftalık bir süreyi kapsar. Bundan daha erken doğum yapabilirsiniz. Ama standart hafta sayısı budur. Haftaların kendine göre özellikleri vardır. Bebeklerin hangi haftalarda ne gibi değişimlere uğradığını bilmelisiniz. Ayrıca bu değişimlerin sizi nasıl etkileyeceğini de bilmelisiniz. En iyi kadın doğum hastanesi hangisi diye araştırmalı ve doktorları da iyice tanımalısınız.

Gebelikte Yapılan İncelemeler

Gebelik esnasında ve/veya öncesinde herhangi bir hastalığı olmayan, daha önce doğum yapmamış veya sağlıklı bir ya da fazla sayıda doğum yapmış, ailesinde herhangi bir hastalığı olmayan, şu anda yaşadığı gebelikte de bebeğiyle veya kendisiyle ilgili herhangi bir problem saptanmamış olan gebeliklere düşük riskli gebelikler adı verilir. Bu gebeliklerin seyri, doğumla sonuçlanması esnasında ve doğum sonrasında normal dışı bir durum ortaya çıkma olasılığı düşüktür. Bu gebeliklerin baştan sona kadar takibinde genel olarak aynı temel incelemeler ve tetkikler uygulanır. Bu incelemelere gebelikte rutin uygulanan incelemeler adı verilir. Gebelik öncesinden var olan ve/veya gebelikte ortaya çıkan risk faktörlerinde ise ileri inceleme amacıyla rutin tetkiklere ek olarak daha farklı bazı incelemeler yapılır. Bunlara da hamilelik döneminde ileri incelemeler  adı verilir. Bu incelemeleri yaptırmadan önce en iyi kadın doğum hastanesi hangisi diye araştırmalı ve kontrole gideceğiniz doktoru bu kapsamda seçmelisiniz.

İkili Tarama Testi Nedir?

İkili tarama testi gebelikte bebekte olabilecek bazı kromozomal anomalileri araştırmak için yapılan bir testtir. İkili test sonucuna göre bebekte trizomi 21 (down sendromu) ve trizomi 18 (Edwards sendromu) denilen kromozomal anomalilerin bebekte olma riski araştırılır. Bu hastalıklar zeka geriliği ve bazı organ anomalileri olan hastalıklardır. Bu testlere zeka testi denmesinin nedeni de budur, ikili test bebeğin zeka düzeyini ölçen bir test değildir.

İkili test için gebeliğin 11-14 haftaları arasında anneden kan alınır. Bu kanda β-hCG ve PAPP-A düzeyleri ölçülerek, annenin yaşı ve diğer bazı özellikleri ile formüle edilerek bilgisayar yardımıyla sonuç belirlenir. Kadın doğum uzmanı İzmir hastanelerinde bu konuyla ilgili size kapsamlı bilgi verecektir.

Üçlü Tarama Testi Nedir?

Üçlü tarama testi gebelikte bebekte olabilecek bazı kromozomal anomalileri ve nöral tüp defekti denilen doğumsal anomalileri araştırmak için yapılan bir testtir. İkili test de olduğu gibi bebekte down sendromu ve  edwards sendromu olma riski belirlenir ancak bu sendromların bebekte kesin olarak varlığını belirlemez. Eğer üçlü test sonucunda bu kromozomal anomalilerin bebekte olma riski yüksek çıkarsa kesin tanı için CVS veya amniyosentez yapılır.  Üçlü test genellikle hamileliğin 16-20 haftaları arasında yapılır bazı labaratuarlar 15-22 haftalar arasında değerlendirebilir. Üçlü test aynen normal kan tahlillerinde olduğu gibi anneden az miktarda kan alınarak yapılır. Kadın doğum uzmanı İzmir hastanelerinde bu konuda kapsamlı olarak anne adaylarına bilgi verecek ve gerekli yönlendirmeleri yapacaktır.

Suda Doğum Nedir?

Suda doğum, diğer doğum türlerine göre daha faydalıdır. Doğum esnasında acıları daha çok hafifleterek, doğumun kolaylaşmasını sağlamaktadır. Rahme giden kan akımını artıran ve kasılmaları düzene sokmayı sağlayan bu metot, bebeğin geliş kanallarını yumuşatır ve gevşetir. Bu sayede daha rahat doğum yapılmasını sağlar. Ve en önemlisi vajina ağzında oluşan yırtıkların oluşmasını engeller. Bu da anne adayının doğum sonrası ağrı çekmesini de engeller. Suda doğum ayrıca bebek içinde yararlıdır. Anne karnında su dolu bir haznede olan bebek, tekrar su dolu bir ortama gelir ve değişikliğe uğramadığında daha sakin olmakta ve daha az ağlamaktadır. Suda doğumun riskleri diğer doğum türleri ile aynı orandadır. Yani bebeğe ve anneye herhangi bir zararı yoktur.  Fakat bazı şartlar, bu yöntem için gereklidir.  İlk başta hekim kararı ile olmalıdır. Eğer sizde suda doğumu merak ediyorsanız internet aracılığı ile suda doğum yapan kadın göster yazdığınızda doğumu yapan anne adaylarını kolaylıkla izleyebilirsiniz.

İzmir kadın doğum uzmanları gebelik, doğum, kısırlık, menopoz, ultrasonografi ve kadın hastalıkları ile ilgili ameliyatlar konusunda ihtisas yapmış uzmanlaşmış doktorlardır. Sıklıkla halk arasında”kadın doğum uzmanı” veya “kadın doğumcu” şeklinde söylense de doğrusu ‘kadın hastalıkları ve doğum uzmanıdır. Jinekolog veya jinekolog doktor aynı anlama gelir. Operatör doktor ifadesi ise cerrahi branşlardaki yani ameliyat yapılan branşlardaki doktorları tanımlamak için kullanılır. Kadın hastalıkları ve doğum branşı da ameliyatları olan bir branş olduğu için operatör veya operatör doktor  tanımı ismin başına eklenir. Bazen hastalardan operatör müsünüz şeklinde sorular gelebilmektedir. Bütün kadın doğum uzmanları operatör doktordur. Ameliyat yapılan bütün branşlardaki doktorlar operatör doktordur. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olmak için ülkeler arasında ufak tefek farklar olmakla beraber genel olarak lise eğitiminden sonra tıp fakültesi (6-7 yıl) daha sonrasında da uzmanlık eğitimi yani ihtisas (5 yıl) gerekir.

Genel olarak kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının ilgilendikleri hastalıklar şöyledir.

-Gebeliğe hazırlık ve gebelik takibi.

-Normal doğum ve sezaryen

– Rahim hastalıkları (myom v.b)

– Yumurtalık hastalıkları (Over kisti v.b)

– Rahim ağzı hastalıkları (Smear testi, yara yakma, dondurma v.b)

– Küretaj

– Adet düzensizlikleri

– Vajinit (akıntı v.b)

– Gebelik ve diğer hastalıklarla ilgili ultrasonografi

– Doğum kontrol yöntemleri (Spiral takılması v.b)

– Kısırlık tedavisi (Aşılama, tüp bebek v.b)

– Dış gebelik

– Organ sarkmaları, idrar kaçırma

– Genital organların estetik ameliyatları

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları diğer doktorlar gibi devlet hastanelerinde, üniversite hastanelerinde, özel hastanelerde veya muayenehanelerinde hizmet verirler. Fakat özel muayenehanelerde kesinlikle sigorta veya benzeri işlemler geçerli değildir. Burada her türlü muayene veya işlem özel ve maddiyatı farklı olmaktadır. Her ilde olduğu gibi İzmir kadın doğum uzmanı muayenelerinde artık kesinlikle doğum yaptıramazlar.Daha öncede bahsettiğimiz gibi artık internet en kolay araştırma mekanizması olmuştur. İnternet kullanımında en çok araştırılan yazı en iyi kadın doğum hastanesi cümlesidir. Bu yazımızda genellikle İzmir hastanelerinden bahsetmek istiyoruz. Eğer İzmir de ikamet ediyorsanız araştırma konusunda da çok dikkatli davranmalısınız. İzmir eğitim, araştırma, teknoloji birçok alanda gelişmiş bir ilçemizdir. Üniversite kentinin de olması çok büyük bir avantajdır. Bebek sahibi olmaya aday olan anne ve baba küçücük bir bedenin sağlıkla dünyaya gelmesi için ilk günden itibaren heyecanlı ve bir kadar da tedirgin olabilirler. Çünkü her anne ve baba gibi onlarda dünyaya sağlıklı bir evlat getirmek istemektedirler. Bu noktada çocuğun gelişiminin takibi için anne ve baba adayına bu dokuz ay içerisinde çok büyük bir görev ve sorumluluk düşmektedir. Bazı anne adayları hamile olduklarını bildikleri halde doktor kontrolünü aksatabiliyorlar. İdeal olanı anne adayının gebelikten şüphelendiğinde veya kendi yaptığı ya da laboratuarda yapılan gebelik testi pozitif olduğunda doktor kontrollerine başlanmasıdır.Hamilelik sürecinde annelerin dikkat etmesi gereken birçok şey bulunmaktadır. Bu önemli şeylerin başarılı bir şekilde anne tarafından yapılabilmesi adına da alanında uzman bir kadın doğum doktorlarından yardım alınması gerekmektedir. Bu kadın doğum doktoru sayesinde hem annelerin hamilelik süreci daha sağlıklı bir şekilde geçmekte hem de bebeğin duruma da iyice rahatlamaktadır. Bu nedenlerden dolayı hamilelikte en iyi kadın doğum uzmanı seçmek ziyadesiyle önemli bir konu olarak göz önüne çıkmaktadır.Hamilelik sürecinde kadın doğum doktorlarının görevleri ve yaptıkları saymakla bitmez. Bu sebeple bu süreçte doktorunuz hayatınızın neredeyse her yerinde size eşlik edecektir. Bu yüzden hamilelik esnasında aileniz ile ya da eşinizle paylaşamadığınız şeyleri doktorunuzla paylaşmanız gerekebilmektedir. Bu da jinekolog seçimi anlamında ne kadar gerçek ve de doğru bir tercih yapmanız gerektiği hususunda sizlere yardımcı olmaktadır. İzmir hastanelerinde de alanında uzman doktorlar bulmak o kadar da zor değildir.Seçmiş olduğunuz ya da seçeceğiniz en iyi kadın doğum Uzmanları’nın bir diğer önemli özelliği ise mesleki deneyimi olmasıdır. İşinde yeni olan bir jinekologun hata yapma riskinin ve psikolojik konulardaki tecrübesizliğinin daha fazla olduğunu unutmamanız ve buna göre seçiminizi daha deneyimli bir kadın doğum uzmanından yana yapmanız ziyadesiyle gereklidir. Ancak herkesin hata yapabileceğini unutmamalı ve jinekolog seçiminde buna göre bir davranış sergilemelisiniz. Jinekolog seçiminde daha sonra iletişim ve ulaşılabilirlik konuları gelmektedir. Seçmiş olduğunuz kadın doğum uzmanı ile günün her saati iletişime geçebilecek bir pozisyonda ve ilişkide olmanız gerekmektedir. Burada biraz da olsa hasta-doktor ilişkisinin esnetilebileceğini ve olayın biraz da olsa arkadaş seviyesine kayabileceğini unutmamanız önemlidir. Ayrıca diğer konu etiketi ile ilgili olarak da jinekologunuz ile ikili iletişiminizin pozitif temellere kurulu olması gerekmektedir.

Ancak bu şekilde hamilelik dönemizde rahat edebilir ve sağlam temeller üzerinden doktorunuz ile iletişim kurma imkanına sahip olabilirsiniz. Hamilelik sürecinizde güvenebileceğiniz bir doktor yani jinekolog arıyorsanız aile hekiminize danışabilir ve bunun neticesinde de İzmir’deki kadın doğum uzmanları ile bağ kurabilirsiniz. Bu sayede kendinize ve eşinize uygun bir kadın doğum doktoru adayı ile anlaştıktan sonra hamilelik sürecinizi başarılı bir biçimde tamamlama imkanına sahip olabileceğinizi unutmamanız son derece önemlidir. Hamileliğiniz, İzmir’de bulunan doğum hastaneleri hakkında hem de kadın doğum doktorları ile alakalı daha fazla bilgi için ise bu konu ile ilgili bilgilendirmelerde bulunan çeşitli internet adreslerini ziyaret edebileceğinizi unutmamanız gerekir. Hemen sizde hamilelikte hastane ve doktor seçimi ile alakalı kararınızı vermeniz gerekmektedir. Hamilelikte doktor ve hastane seçimi konusunun oldukça önemli olduğunu da kesinlikle unutmayın.

İzmir kadın doğum hastaneleri oldukça profesyonel ekiplerle çalışmaktadırlar. Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte artık hastanelerde gelişmiş teknolojik sistemlerle hamileler muayene olmaktadır. Hastane de dikkat etmeniz gereken bir diğer husus ise temizlik hijyendir. Çünkü herhangi bir enfeksiyon kapmanız durumunda kendinizi ve bebeğinizi riske atarsınız. Dokuz ay boyunca bebeğiniz için sağlığınıza dikkat etmeniz bütün emeğinizi boşa çıkartabilir. Bu yüzden araştırmalarınızı yaparken en önce hastanenin bakımına temizliğine odalarına bakmanız gerekmektedir. Bir diğer husus ise yeni doğan yoğun bakımıdır. Yeni doğan yoğun bakım ünitesinin her hastanede bulunması mümkün değildir. Her hastanede bulunmayan yeni doğan yoğun bakım ünitesi kimi hastanelerde mevcut olsa da istenilen düzeyde bir hizmet sunmuyor olabilir. İyi bir yeni doğan yoğun bakım ünitesi; modern teknik donanım ve alanlarında uzman bir sağlık ekibi ile oluşur. Uygun şartlarda hizmet veren bir ünite üç bölümden meydana gelmelidir.

Bu bölümler; ‘riskli bebek bölümü’, ‘izolasyon odası’ ve ‘iyileşmeye başlayan bebekler bölümüdür. Ventilatör, küvöz, kan gazı cihazı, portabl röntgen aleti, portable tansiyon aleti, monitör, aspiratör, infüzyon pompaları, fototerapi ve serum pompaları bir ünitede bulunması gereken ilk sayılabilecek teknik donanımlardır. Ayrıca ünitenin merkezi sistem hava ve oksijenle donatılması gerektiği unutulmamalıdır. İzmir kadın doğum hastanesi yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde uzmanlar 24 saat hizmet vermektedirler. Hastanenin sağlık ekibinde ise; neonatolog, pediatristler, pediatrik cerrah, pediatrik nörolog, pediatrik gastroenterolog, pediatrik kardiyolog, göz hekimi, yeni doğan yoğun bakım hemşireleri gibi güçlü bir kadro yer almaktadır. Hamilelikte doktor kadar hastane de çok önemlidir. Araştırmalarınızı yaparken en önemli husus olan yeni doğan yoğun bebek ünitesi olan bir hastane seçmeyi göz ardı etmeyiniz. Unutmayınız erken müdahale çok önemlidir. Hastane seçimi de en az doktor seçimi kadar önemli. Son zamanlarda hastanelerde otel hizmetleri hamilelerin daha fazla dikkatini çekmeye başladı. Ancak en iyi doğum hastanesi seçerken önemli olan iki nokta var. 1- Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi Var mı? 2- Yetişkin Yoğun bakım Ünitesi Var mı? Eğer bunlardan biri yoksa o hastanenin cicili bicili olmasının hiç bir önemi yok. Doğum esnasında oluşabilecek her türlü komplikasyona müdahale edebilecek donanımda bir hastane seçmenizi öneririz. Doğum yapmak istediğiniz hastanenin diğer ayrıntılarını da araştırmanız karar vermenizde size yol gösterecektir. Mesela pek çok üniversite hastanesi babaların doğuma girmesine izin vermiyor. Bu sizin için çok önemliyse hastane seçiminde bunu sormalısınız. Onun dışında doğum katını mutlaka görmelisiniz. Oda seçenekleri nelerdir? Refakatçiye yatak veriliyor mu? Bebeğiniz sizinle mi kalıyor yoksa ayrı bebek odasına mı alınıyor? Doğum fotoğrafçısına izin veriliyor mu? Hastane temiz mi?

İzmir’de kadın doğum uzmanları ararken her şeyden önce referanslarına bakılır. İnternette doktorlar hakkında çok gerçekçi ve doğru yorumlar okuyabilirsiniz. (Reklam kokan yorumları anlarsınız zaten) Hangi okuldan mezun olmuş, kaç yıllık doktor, doğuma müdahale etme yöntemleri nasıl, hangi hastanede çalışıyor ya da hangi hastane ile anlaşmalı? gibi araştırmalar işinizi kolaylaştıracaktır. Özellikle ilk görüşmede doktorunuza planlı sorular sorun. Size verdiği yanıtların tatmin edici olup olmadığına bakın. Doktorunuzla sürekli iletişim halinde olmanız da çok önemli. O yüzden cep telefonunu mutlaka alın ve ulaşılabilir olduğundan emin olun. Doktorunuzun sizinle olumlu bir iletişim kurması çok önemli. Kimi doktorlar küçümseyici, azarlayıcı tavırlar içine girebiliyorlar. Eğer referanslarına güvendiyseniz ve ilk görüşmeniz olumlu geçtiyse takibinizi yapacak doktoru bulmuş sayabilirsiniz kendinizi. Ama her zaman ikinci bir doktor şıkkınız da olsun.Doktorunuz sizi soru sormaya özendiriyor, soru ve sorunlarınızı dinliyor mu ya da sizi dinlemede isteksiz veya çok mu meşgul görünüyor? Bir an önce muayenenizi bitirip bir sonraki hastaya geçmek ister gibi bir izlenim mi uyandırıyor? Sizin yakınma ve endişelerinizi öğrenmeye istekli mi görünüyor yoksa otoriter bir tavır mı sergiliyor? Bunlar son derece önemli noktalardır. Durumunuz ve hastalığınızı öğrenmek, nedenleri, tedavi alternatifleri, bunların risk, yarar ve başarı oranları hakkında bilgilendirilmek sizin bir hasta olarak en doğal hakkınızdır. Anlamsız ya da komik olduğunu düşünseniz bile aklınıza takılan her soruyu doktorunuza çekinmeden sorabilmelisiniz. Doktorunuza bir soru sormak istediğinizde herhangi bir nedenle çekingenlik ya da korku duymamalısınız. Hamileliğiniz ile ilgili her konuyu doktorunuzla rahatça tartışabilmelisiniz. İzmir’de en iyi kadın doğum doktoru araştırırken bu konuları göz önünde bulundurarak seçiminizi yapmanız önemli bir rol oynamaktadır.Doktorunuzun sizin anlayacağınız dilden konuşması son derece önemlidir. Son derece karmaşık, söylenmesi güç tıbbi terimler kafanızı karıştırmaktan başka bir işe yaramaz. Doktorunuzla konuşurken ne demek istediğini anlayabilmelisiniz. Doktorunuz da tıbbi bir terim kullandığında bunun anlamını size açıklamalıdır. Herkes doktorundan en önemli hasta kendisiymiş gibi davranmasını ister. Bu çoğu zaman anlaşılabilir, kabul edilebilir ve hoş görülebilir bir istektir. Bu istek ve beklentinin en güzel yansıması hasta herhangi bir nedenle doktoruna ulaşmak istediğinde ortaya çıkar. İletişim çağı olarak adlandırılan günümüzde gerek duyduğunuz an doktorunuza ulaşabilmelisiniz. İzmir kadın doğum doktorları sağlık konu olduğunda saat, zaman, yer kavramını ortadan kaldırmış ve hastalara verilen önemi gözler önüne seren ilimiz olmuştur. Bu nedenle her gerek duyduğunuzda jinekologunuza telefon, cep telefonu, e-posta gibi yöntemler ile ulaşabilmeli ve cevap alabilmelisiniz. Günümüzde ekonomik koşulların ağırlığı hemen herkesi değişik derecelerde etkiliyor. Pek çok kişi kişisel bütçesinde kısıtlamaya gitmek durumunda kalıyor ve maalesef ilk kısıtlamaya kurban giden kalem sağlık harcamaları oluyor. Muayene ve tedaviler ya erteleniyor ya da daha ekonomik ve bütçeye uygun hastane ve muayenehaneler tercih edilmek durumunda kalınıyor. Öte yandan giderek yaygınlaşan özel sağlık sigortaları, hasta haklarına aykırı olarak hastaları kendi tercih ettikleri ve kendilerini güvende hissettikleri doktora değil sadece anlaşmalı oldukları doktorlara ve hastanelere yönlendiriyor. Ekonomik durum söz konusu olduğunda hastane çok daha önem kazanıyor. Özellikle İzmir kadın doğum hastanelerinde doğum, sezaryen ya da benzeri bir cerrahi işlem gerçekleştirilecekse bu önem çok daha artıyor. Genellikle sigorta, bağkur veya emekli sandığına bakan karşılayan hastaneler tercih ediliyor. Cerrahi işlemlerde planlar olumlu değil olumsuzluklar üzerine yapılmalıdır. Kadın doğum hastanesi İzmir ilçesinde sigortalı anlaşmalı olan birçok hastane mevcuttur. Hastanenin fiziki şartları, acil durumda görüş alışverişi yapılabilecek ana branşlarının 24 saat aktif olarak bulunması, ameliyathanelerinin 24 saat düzenli olarak hizmet vermesi, kan istasyonu, 24 saat çalışan laboratuar, erişkin ve bebek yoğun bakım ünitesi gibi özellikleri hayat kurtarıcı olabilir. Bu özellikler bir hastanenin ücretini belirleyen ana faktörlerindendir. Hastane tercih ederken otelcilik hizmeti son planda göze alınmalıdır.

Sağlığınızı teslim edeceğiniz jinekoloğunuzu seçerken şu sorulara cevap aramalısınız.

-Doktorun yanında kendinizi rahat hissedebiliyor musunuz?

-Sorunlarınızı dilediğiniz gibi anlatabiliyor musunuz?

-Aklınıza takılan soruları çekinmeden yöneltebiliyor musunuz?

-Sorularınıza tatminkar cevaplar alabiliyor musunuz?

-Doktor durumunuz hakkında size yeterli ve anlayabileceğiniz dilde aydınlatıcı bilgi veriyor mu?

-Gerekli olduğu zaman doktorunuza cep telefonu ya da e-posta ile rahatlıkla ulaşabiliyor musunuz?

-Muayeneden çıktıktan sonra aklınızda herhangi bir şüphe kalmadan gönül rahatlığı ile evinize dönebiliyor musunuz?

Bu soruların çoğuna evet cevabı veriyorsanız kendinizi için doğru jinekoloğu seçmişsiniz demektir.

İzmir’de kadın doğum uzmanı ve hastane ararken de şunlara dikkat etmeliyiz.

-Hastanenin hijyenik ve temiz olması

-Arzuya göre yalnız anne -bebek için odanın varlığı

-İlk defa anne olacak kadınlara emzirme konusunda sabır ile eğitim verebilecek hemşirelerin varlığı sorgulanabilir

-Kişinin sağlık sigortasına hizmet verip vermediği, ayrıca faturalandırma konuları ve bütçeye hitap edip etmemesi değerlendirilmelidir.

-Hastanede tüm sorunlara cevap alınabilecek ihtimaller için çözümleyici seçenekler olmalıdır. Erken doğum, sezaryen doğum, diğer doğum yardımcı seçenekler ve geniş kadronun olması önemli bir konudur. Bu hususlar hakkında da detaylı bilgi almak.

-Doğumda özellikle istenilen bir hekim varsa bunu önceden konuşmak ve doğuma katılması için ısrarcı olmak gerekebilir. Eğer kişi rutin kontrollerini bir doktor ile gerçekleştirmişse ve memnuniyet çizgisini çizebildiyse kendini güvende hissetmek isteyebilir. Kendi doktorunun katılacağı bir doğum kişiye güven vererek bazı komplikasyonların azalmasına neden olabilir.

-Kadın doğum İzmir hastanelerinde düzenli olarak; anestezi uzmanı, jinekolog, çocuk hastalıkları uzmanı kesinlikle olmalıdır.

-Önceden doğum odalarını dolaşma şansı varsa dolaşmak ve kişiye sunulacak hizmetleri detaylandırmak iyi olabilir.

-Doğum yapılması için tercih edilmiş hastane kişiye özel hizmet verebilecek yetkide ise; doğum doktorunun telefonu almak ve 24 saat arayabilme şansı istenmelidir.

-Fiyat kısmını iyi değerlendirmek ve imkanlar sigorta kapsamının dışına çıkmaya yeterli kılmıyorsa devlet hastanelerinden en büyük ve en kapsamlı olanları tercih ederek, tüm ihtimallere cevap arayışına geçmek gerekir.

-Ulaşım konusu en önemli konulardandır. Özellikle kadın doğumu normal doğum olarak bekleniyorsa doğumun ne zaman olacağını kestirmek çokta mümkün olmayabilir. Bunun için kolay erişilebilecek, ailenin yardım için kolay gelebileceği ve merkeze daha yakın kuruluşlar tercih edilmelidir.

-Yeni doğan için kimi zaman yoğun bakım üniteleri mecburi ihtiyaç olabilir. Doğum hastanesinde yeni doğan ünitesinin olmasına özen göstermek gerekir.Nerede doğurmalıyım sorusuna cevap bulunca; Hastane ile görüşüp doğum şeklinin belirlenmesi gerekir. Normal doğum, epidural doğum, sezaryen ile doğum gibi alternatifler anne ile bebeğin durumuna göre en geç 37-38. haftalar arasında netleşmelidir. Sonrasında kişi tecrübeli aile bireyleri ile doğum çantasını hazır tutmalı ve doğuma psikolojik bakımdan da tam konsantre olmalıdır. Aynı zamanda evde bebeğinin konforuna göre yatacağı yeri hazırlamalıdır. Bunlara dikkat edildiğinde doktor ve hastane seçiminin o kadar da zor olmadığını göreceksiniz.

Kadın doğum uzmanı İzmir hastanelerinde çok seçkin hekimlerdir. Üniversite kentinin olmasının avantajı da çok fazla rol oynamaktadır. Eğer sizde İzmir ilçesinde ikamet ediyorsanız ve her türlü jinekolojik probleminiz varsa mutlaka uzman hekimlerden yardım alabilirsiniz. Özellikle son dönemlerde sadece kadın hastalıkları ve doğum üzerine hastaneler kurulmaktadır. Burada sadece kadın hastalıkları ve doğum üzerine muayeneler veya operasyonlar yapılmaktadır. Diğer branş doktorları olamadan sadece kadın hastalıkları ve doğum üzerine kurulmuş kurumlardır. Mesleki etik ilkelerden  ödün vermeden, seçkin kadrosu ile bilimsel ve teknolojik tüm gelişmeleri takip eden; hasta ve hasta yakını ve çalışan memnuniyeti odaklı  hizmet anlayışı ile sektörde öncü uygulamalarla fark yaratarak  toplumun değerlerine saygılı  hizmet yaklaşımını sınır tanımadan hastaneler oldukça talep görmektedir. Hem uzman, op veya profesör seçenekleri ile hastalara büyük kolaylık sağlayan hastaneler mevcuttur. Özel muayenehane hekiminizin doğum, ameliyat ve müdahaleler için özel hastaneler ile anlaşmalı olması ve size bu tür işlemler için değişik opsiyonlar sunması da son derece önemlidir. Çünkü doğum sırasında beklenmedik bir komplikasyon oluşma şansı çok yüksektir. Hem anne adayı hem de bebek hayatı risk taşıyabilir ve herhangi bir müdahale edilmesi mümkün değildir. Bu yüzden sağlık bakanlığı özel muayenelerde doğum yaptırılmasını yasaklamıştır. Yalnız bazı anne adayları doğum korkuları yaşadıkları için özel muayenede doktor kontrolünde bu korkularını doktorları ile paylaşabilirler. Ayrıca doktor anne adayının korkularını yenmesi için canlı kadın doğumu videosunu internet aracılıyla izleyerek doğumun nasıl gerçekleştiğini nasıl geliştiğini anlatmaktadırlar. Normal Üniversite veya devlet hastanelerinde yoğunluk sebebi ile bu kadar imkan tanınmayan hamile bayanlara özel muayenehanelerde bu imkan tanınmaktadır. Bu da anne adayı ve doktor arasında olan özel durumdur.Her bayanın hayalidir bir gün anne olmak o duyguyu tatmak bebeğini kucağına aldığında onun küçücük ellerine dokunmak, kokusunu duymak. Tabii bu güzelliklerin yanında bir de korkular, aylarca süren nefes egzersizleri, sancılar, bağırmalar, o anki heyecanla kaçmayı hatta doğumdan vazgeçmeyi düşünenler olmuyor değil. Genelde normal doğumu tercih eden bayanlar bu korkuları yaşıyor. İlk defa anne olacak hamileleri zaman geçtikçe bir korku sarmaya başlar. Çünkü hamile olduklarını öğrendikleri ilk günden bu yana pek de düşünmek istemedikleri doğum anı korkusu yavaş yavaş gelmeye başlar. Özellikle son haftalarını yaşayan anne adayları normal doğum hakkında etraflarından duydukları birbirini tutmayan doğum hikayeleriyle iyice gerilebilirler. Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte internet kullanımı da gün geçtikçe artmaktadır. Anne adayı korkuları ile yüzleşmek için internetten canlı normal doğum anlarını seyretmeye başlar. Anne adayı daha da gerilir. Evet, normal doğum sancılı bir olaydır, ancak en sağlıklısı da budur.Birkaç saat çekeceğiniz bir sancının ardından bebeğinize kavuşacağınızı düşünerek kendinizi sakinleştirebilirsiniz. Şunu da sakın aklınızdan çıkarmayın ki herkesin yapısı ve ağrı eşiği farklı olduğundan doğum hikayeleri de hep farklı olur. Bu yüzden internetten canlı normal doğum seyretmek sizi rahatlatmaz aksine daha da gerebilir. Doğum, ana rahminin ardı ardına gelen istemsiz kasılmaları ile başlayan ve bebeğin anne vücudunun dışına çıkması ile sonuçlanan bir olaydır. Dokuz ay boyunca sakin sakin duran rahim kasının gebelik süresinin sonunda hangi sinyallerden etkilenerek kasılmaya başladığı, yani doğumun başlamasına yol açan faktörlerin neler olduğu aslında halen tam olarak bilinmemektedir. Bebeğiniz ve kendiniz için en iyisini istediğiniz her şeyin başında hastane ve doktorlar gelmektedir. Hamile olduğunuz ilk günden itibaren sadece bebeğinizin sağlıklı doğması için her türlü hastane ve doktor araştırabilirsiniz.